Mahmut Şevket Paşa

Mahmut Şevket Paşa (1856-1913), Osmanlı Devleti’nde önde gelen asker ve devlet adamlarındandır. 31 Mart Olayı olarak bilinen ayaklanmanın bastırılmasında ve II. Abdülhamid’in tahttan indirilmesinde önemli rol oynamış, V. Mehmet Reşat’ın saltanatında 23 Ocak 1913-11 Haziran 1913 tarihleri arasında dört ay on dokuz gün sadrazamlık görevinde bulunmuştur.

Doğumu, Eğitimi ve Askerlik Hayatı

1856’da Bağdat’ta doğan Mahmut Şevket Paşa, eski Basra Mutasarrıfı Kethüdazade Bağdatlı Süleyman Bey’in oğludur. İlk ve orta öğrenimini Bağdat’ta tamamladıktan sonra 1871’de İstanbul’a geldi. Burada önce Üsküdar Atlamataşı Askeri Rüştiyesi’ni, sonra Kuleli Askeri İdadisi’ni, daha sonra da Mekteb-i Harbiye’yi bitirerek Mülazım-ı Sani (Teğmen) rütbesiyle mezun oldu.[1]

Kurmay sınıfına seçilen Mahmut Şevket Paşa, 1882’de kurmay yüzbaşı rütbesiyle görevini birincilikle tamamladıktan sonra Mısır’a sevk edilmek üzere Girit’te toplanan tümende görev yaptı. Bir yıl sonra İstanbul’a dönerek bir süre Erkan-ı Harbiye dairesinde görevlendirildi.[2] 1883’ten itibaren Mekteb-i Harbiye’de ‘Fenn-i Esliha ve Endaht Nazariyeleri’ dersi öğretmenliği yapmaya başladı.[3]

Yine bir yıl kadar bir süre Osmanlı Devleti’nde askeri danışman görevinde bulunan Kampofner Paşa ve Goltz Paşa’nın maiyetinde çalıştı. 1884’te Kolağası (Önyüzbaşı/Kıdemli Yüzbaşı) rütbesine terfi etti. Goltz Paşa’nın maiyetinde çalıştığı dönemde, Goltz Paşa’nın askerlikle ilgili ilk eserini “Seferber Zabitan’a Mahsus Muhtıra” adıyla Türkçe’ye çevirdi. Bu çalışması Goltz Paşa’nın da dikkatini üzerine çekmesine neden oldu.[4]

1886’da Osmanlı Devleti’nin “Mauser” silah fabrikasına, yapımını sipariş verdiği silahların üretimine refakat etmek üzere Almanya’ya giden silah satın alma komisyonu üyesi olarak görevlendirildi.[5]

Goltz Paşa’nın delaletiyle, II. Abdülhamid tarafından 1886 yılında Binbaşılığa terfi ettirildi. 1889’da Kaymakamlığa (Yarbay), 1891’de Miralaylığa (Albay) yükseldi. Aynı yıl silahlar üzerinde çalışma yapmak üzere yeniden Almanya’ya gitti. Almanya’da uzun süre kaldı. Bu süre içerisinde bir çok askeri manevrada ve Krup fabrikasında icra edilen top tecrübelerinde bulunduğu gibi Magdeburg’da 1892’de çeşitli milletlere mensup 250 subayın katıldığı ve on iki gün süren seri ateşli top ve zırhlı denemelerine Osmanlı Devleti adına katıldı. Daha sonraları Almanya’da edindiği bu deneyim ve bilgileri kitap haline getirdi.[6]



1894’te yine sipariş verilen silahların tetkiki ile görevli komisyonda görevli olarak Fransa’ya gitti. 1895’te Mirlivalığa (Tuğgeneral) yükseltildi. 1896 tarihine kadar Almanya’da kaldı. Ancak burada rahatsızlandı ve sağlık nedenlerini gerekçe göstererek görevinden istifa etti ve İstanbul’a döndü. Doktor tavsiyesiyle İstanbul dışında bir birlik görevi istedi. Ancak Tophane-i Amire Muayene Komisyonu Başkan Vekilliğine tayin edildi.[7]

Mayıs 1901’de Ferikliğe (Korgeneral) terfi ettirildi ve Hicaz demiryolu hattında Mekke ile Medine arasındaki telgraf hattının yapılmasıyla görevlendirildi.[8]

1905’te Birinci Ferik (Orgeneral) rütbesine yükseltilen Mahmut Şevket Paşa Kosova valiliğine tayin edildi. 1908 yılına kadar bu görevini sürdürdü. Bu görevde iken görev bölgesi olan Kosova, Selanik ve Manastır’da İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin faaliyetleri yoğunlaşarak gelişme gösterdi. Ayrıca valiliği sırasında Makedonya sorununun çözümü için harcadığı etkin çabalar nedeniyle ordu içinde ve halk arasında saygınlık kazandı.[9]

Mahmut Şevket Paşa İttihatçı değildi. Fakat İttihatçıların saygı duyduğu ve güvendiği kişilerden biriydi. Bundan dolayı 1908’de II. Meşrutiyetin ilanından sonra İttihat ve Terakki Cemiyeti yöneticileri Meşrutiyetin korunması için 2. Tümen’in İstanbul’da bulunmasına rağmen, Mahmut Şevket Paşa komutasında ve Selanik’te bulunan 3. Ordu’dan üç avcı taburu istediler.[10]

1908’de Rumeli Vilayatı Müfettiş-i Umumiliği Vekaleti’ne tayin edildi. 31 Mart Olayı’nın (13 Nisan 1909) çıkması üzerine, daha sonra “Hareket Ordusu” olarak anılacak olan birlikleri İstanbul’a gönderdi. Kendisi de 22 Nisan 1909’da İstanbul’a giderek komutayı ele aldı ve sıkıyönetim ilan etti.

Mahmut Şevket Paşa sadrazamlığının ilk dönemlerinde İttihatçıların etkisinde kaldıysa da, kısa süre sonra yine kendi prensip ve düşünceleri doğrultusunda hareket etmeye başladı. Bu tutum ve tavrı İttihatçılarla arasında yeni bir krizin doğmasına neden oldu. Bu dönemde Balkan Savaşı yenilgisinin sonuçlarıyla karşı karşıya kaldı; Osmanlı Devleti'nin ıslahat programı konusunda İngiltere, sınır anlaşmazlıkları konusunda da İran'la arasında doğan sınır sorunlarını çözmeye çalıştı. Bir yandan da hem İttihat ve Terakki'ye karşı gelişen muhalefetle, hem de İttihat ve Terakki içindeki çekişmelerle uğraştı. Gerek bu iç ve dış sorunlar, gerekse asıl iktidarın İttihat ve Terakki'nin elinde olması, yapmak istediği reformları gerçekleştirmesini engelledi.

31 Mart Olayı'ın ardından II. Abdülhamid tahtan indirildi (27 Nisan 1909). İstanbul'a gelen Mahmut Şevket Paşa daha rahat hareket edebilmek düşüncesiyle kendisini 18 Mayıs 1908'de 1, 2, ve 3. Orduların Umum Müfettişliğine tayin ettirdi. Ne var ki Mahmut Şevket Paşa'nın bu kadar geniş yetki ve nüfuza sahip olması kısa süre içinde İttihat ve Terakki Yönetimi ile arasında nüfuz çatışması doğurdu. 5 Ağustos 1909'da Tasfiye-i Rütbe Kanunu çıkarıldı. Mahmut Şevket Paşa da bu kanun gereği rütbesi Ferikliğe indirildi. Ancak Mahmut Şevket Paşa kanun daha yayımlanmadan kanunun öngördüğü Feriklik rütbesini taşıyan üniformasını giyerek, ordunun diğer subaylarına da örnek olmuştur. Mahmut Şevket Paşa, II. Abdülhamid'in tahttan indirilmesinden ve Hüseyin Hilmi Paşa'nın istifasından sonra kurulan İbrahim Hakkı Paşa kabinesinde Harbiye Nazırı olarak görev aldı. Bu görev onun daha da güçlü bir konuma yükselmesini sağladı. Harbiye Nazırlığı sırasında 1911'de Türk ordusunda hava sınıfının kurulmasna öncülük yaptı. Ancak İttihat ve Terakki'nin baskısı sonunda Eylül 1911'de bu görevinden istifa etmek zorunda kaldı. Yerine Nazım Paşa Harbiye Nazırlığına getirildi.14 Küçük Sait Paşa'nm kurduğu kabinede yeniden Harbiye Nazırlığına getirilen Mahmut Şevket Paşa, bu görevinden de muhalefetin yoğun baskıları neticesinde Temmuz 1912'de tekrar bu görevinden istifa etmek zorunda kaldı. Bu arada hem Trablusgarp'taki başarısızlık hem de ardından gelen seri Balkan Savaşı yenilgileri Mahmut Şevket Paşa'nın büyük şöhretini bir hayli sarstı. 23 Ocak 1913'te İttihat ve Terakkiciler Bab-ı Ali Baskın olarak bilinen bir hükümet darbesi yaptılar ve Kamil Paşa sadaretten uzaklaştırıldı.

11 Haziran 1913 Çarşamba günü saat 11.10'da Beyazıt Meydanı'ndaki Harbiye Nezareti'nden Bab-ı Aliye gitmek üzereyken, Beyazıt'tan Divan Yolu'na girmek üzereyken makam otomobilinin içindeyken silahlı saldırıya uğradı. Yaveri Mülazım Evvel İbrahim Bey olay yerinde hayatını kaybederken, kendisi de yaralı olarak getirildiği Harbiye Nezareti'nde hayatını kaybetti. Paşa'nın öldürülmesi hakkında çok değişik görüşler ileri sürülmüştür. Ancak bugün de ortak bir hükme varılmış değildir. Suikastçilerin tamamının yakalanmasına rağmen, suikastın temeli aydınlanmamış, fakat bundan istifade eden İttihatçılar, muhaliflerini etkisiz hale getirme fırsatını bulmuşlardır.

Mahmut Şevket Paşa'nın katli Meşrutiyet devrinde Sultan Abdülhamid'in tahttan indirilmesinden sonra ikinci büyük dönüm noktası sayılabilir. İlki devlet hayatında ve İttihat Terakki'nin iktidar yolunda saltanat kurumunu devreden çıkarmış; ikincisi ise artık İttihat Terakki tarafından desteklenen değil, doğrudan doğruya onun mensubu olan kişilere Sadâret yolunu ve böylece İttihat Terakki'nin denetleyici değil doğrudan iktidar devrini açmıştır. Paşanın katli aynı zamanda II. Meşrutiyet ile başlayan çok partili siyasi hayatın da sonunu hazırlamıştır.

Eserleri

  1. Ihlamurlar Altında (1881, -Fransız Alphons Karr’dan çeviri-)
  2. Logaritma Cedavili Risalesi (1884, -Jean Dupuis’ten çeviri-)
  3. Usul-i Hendese (1. Cilt 1885 ve 2. Cilt 1887 -2. Cilt Hasan Fuat ile birlikte yazılmıştır-)
  4. Hendese-i Mücesseme
  5. Fenn-i Esliha (1885)
  6. Asakir-i Şahane’nin Piyade Sınıfı’na Mahsus 87 Modeli Mükerrer Ateşli Mavzer Tüfengi (1887)
  7. Mükerrer Ateşli Tüfekler (1891)
  8. Küçük Çaplı (9,5 milimetrelik) Mavzer Tüfekleri Risalesi (1893)
  9. Küçük Çaplı Mavzer Tüfeklerine Mahsus Atlas (1893)
  10. Seferber Zabitana Mahsus Muhtıra (Goltz Paşa’nın eserinin Almanca çevirisi)
  11. Devlet-i Osmaniye’nin Bidayet-i Tesisinden Şimdiye Kadar Osmanlı Teşkilat ve Kıyafet-i Askeriyesi (1320/1901-1902, Üç Cilt)

Kaynakça


[1] “Mahmut Şevket Paşa”, Osmanlılar Ansiklopedisi, C. II, İstanbul, 1999, s. 72

[2] “Mahmut Şevket Paşa”, Mir’at-ı Memurin-i Sicill-i Osmaniye.

[3] İbrahim Alaettin Gövsa, “Mahmut Şevket Paşa”, Türk Meşhurları, İstanbul, 1946, s. 237

[4]Mahmut Şevket Paşa”, Osmanlılar Ansiklopedisi, C. II, s. 72

[5] Ömer Osman Umar, “Mahmut Şevket Paşa Suikastı”, Türk Dünyası Araştırmaları Dergisi, İstanbul Aralık 2004, Sayı: 153, s. 2

[6] İbnülemin Mahmud Kemal İnal, Osman Devrinde Son Sadrazamlar, İstanbul, 195, s. 1869-1892

[7] Mahmut Şevket Paşa, Osmanlılar Ansiklopedisi, C. II, s. 72

[8] İbrahim Alaettin Gövsa, “Mahmut Şevket Paşa”, Türk Meşhurları, İstanbul, 1946, s. 237

[9] “Mahmut Şevket Paşa”, Mir’at-ı Memurin-i Sicill-i Osmaniye.

[10] Mahmut Şevket Paşa, Osmanlılar Ansiklopedisi, C. II, s. 73

Yorumlar

Marka Adası dedi ki…
Mahmut Şevket Paşa'ya dair içerikler benim için gerçek bir bilgi hazinesi. Diğer ünlüler hakkında yazılarınızı da merakla okuyacağım. Yazıyı hazırlayan arkadaşların emeğine sağlık. Eğer başka ünlüler hakkında bilgilere ulaşmak isterseniz de www.kimdirkim.com bloğuma beklerim.

Popüler Yayınlar