Rijkaard&Türk antrenör
Teknik adamlar arasında iki ekol. Bazıları yalnız çalışmayı sever, farklı fikirlere pek açık değildir ve kendi bilgileriyle yetinip dışa kapalı kalmayı tercih ederler. Bazıları takım çalışmasına inanır. Ne kadar çok bilgi ve farklı fikir gelirse o kadar zenginleşir. Frank Rijkaard takım ekolünden. Öğrenmeyi seviyor. Bu yüzden gittiği takımlara Neeskens'i götürüyor.
Son zamanlarda Rijkaard'ın yanına bir Türk yardımcı antrenör geleceği konuşuluyor. Bence burada önemli olan Rijkaard'ın bu olaya nasıl yaklaştığı... Geçtiğimiz sezon takımı Skibbe çalıştırırken 2-1 kaybedilen Bursaspor karşılaşması sonrasında o zamanlar Bursaspor'da forma giyen Yusuf Şimşek'in etkili futbolu ve kaybedilen 3 puanın ardından neden bu oyuncu hakkında Skibbe'ye bilgi verilmediği konuşuluyordu. Ardından Skibbe'nin yardımcısı Ümit Davala'nın görevine son verildi. Skibbe'nin otoritesini sarsan yönetim, Skibbe'nin koltuğunun da güvende olmadığını ima etmişti. Dolu bardak ve bir maçlık yanlış fikirler Galatasaray'a ve Skibbe'ye pahalıya patladı. Skibbe'nin görevine son verilerek koltuğa Bülent Korkmaz getirildi. Bülent Korkmaz sezon bitmeden istifa dilekçesini Adnan Polat'ın kafasına yazmıştı...
İstenmediği sürece Türk antrenöre gerek olduğunu düşünmüyorum. Bu iş farklı sonuçlar doğurabilir. Geçen sezon bu taraftar çok fazla deja vu yaşadı. Yönetimin işi otorite sarsmak değil, Rijkaard'a yardımcı olmaktırı. Gelecek Türk antrenörün pek faydalı olacağını sanmıyorum. Rijkaard ligde oldukça tecrübe kazandı. Hatta bu tecrübenin süre ile alakalı olacağını da düşünmüyorum. Galatasaray, Frank Rijkaard'ın takımı olmak istiyorsa her zaman onun dedikleri uygulanmalı.
Yorumlar