Elano & Küçük çocuğun onun futboluna bakışı
Yenilsen de Yensen de programının 23 Nisan nedeniyle çocuklara özel hazırladığı programı izliyorum. Çocuklara sırayla sorular soruluyor. "Hangi futbocuları beğeniyorsunuz?" sorusu geliyor. 2 sevimli çocuk Messi diyor. Hatta birisi Ronaldo'nun bireysel oynadığnı, Messi'nin daha çok takım oyunu oynadığını belirtiyor. Daha sonra Bağış Erten "Türkiye'den hangi futbolcuları beğeniyorsunuz" sorusunu soruyor. Sırayla Alex, Makukula, Arda diye gidiyor. Galatasaray formalı saçları fönlü çocuk söz istiyor. "Ben Giovani dos Santos'u beğeniyorum. Çok soğuk kanlı oynuyor. Bir de Elano'yu çok beğeniyorum, çok güzel paslar atıyor." diyor. Banu Yelkovan ardından ekliyor; "Sana kesinlikle katılıyorum, Türkiye'de ki futbol otoriteleri bunları göremiyor." İşte işin en can alıcı noktası bu. Küçük bir çocuk bile Elano'nun ne yaptığını sahada görebiliyor. Çünkü o herşeyden bağımsız, çıplak bir gözle izliyor futbol maçlarını. Çocukların kalbi temizse bu çocuk doğru söylüyor. En sağlıklı gözlemleri onlar yapar.
Rijkaard daha önce Elano hakkında bir soruya; "Tabii burda önemli olan Elano'dan ne beklediğiniz; Elano alışık olmadığı bir sistemde oynuyor, fakat kendisi oyunu okuma adından profesyonel bir futbolcu, sahaya bakış açısı gerçekten çok iyi. Bizim için çok önemli bir futbolcu" diye cevaplıyor. Rijkaard Barcelona döneminde Porta'dan Deco'yu transfer etmiş, ve o dönemde forvet arkası oynayan Deco'yu iki yönlü bir orta saha yapmış, yani topun arkasına durmayı öğrenen bir adam yaratmıştı. Elano'nun City döneminde hücuma dönük bir futbolu vardı. Zaman zaman forvet arkası izledik onu. Fakat bu sezon zaman zaman Mehmet Topal'ın yanında gördük onu. Bunun nedeni orta saha oyuncularının kısıtlı olması. Rijkaard onu daha geride oynatmayı planladı. Özellikle son dönemde Çünkü Galatasaray'da geçen sezon olduğu gibi 4 oyuncu ile hücum yapılmıyor. Zaman zaman Arda-Giovani ikilisinden birini forvet arkası görsekte bunlar istisna olarak kalıyor. Elano sadece pas trafiğine katılıyor, uzun paslarla oyunun yönünü değiştiriyor. Kaleye uzak olduğu için o nefis şutlarını daha az izletiyor bizlere. İstatistik olarak takıma katkısı çok tartışılıyor. Biri çıkıp "Bu adam hangi maçı kazandırdı" diye soruyor. Fakat Elano'dan yanlış şeyler beklediği ap açık ortada. Elano asist yapan adama asist yapıyor. Herşeyden daha çok önemli olan şu; teknik ekibin onun hakkında ne düşündüğü. Benim takip ettiğim kadarıyla gayet memnunlar. Dünya Kupası'ndan sonra kafası daha rahat ve lige tam olarak adapte olmuş bir Elano'nun çok daha iyi olacağını düşünüyorum. Yanına güzel bir "helal olsun üstası"ndan sonra...
Yorumlar