Coşkun Özarı
"Alo, Jakop sen misin? Aaa Hayko... Alo Hayko duyuyor musun beni? Bir çift 9 paund 36 numaralı siyah bir ayakkabı gönder. Evet, çok iyi bir müşterimiz için. Fakat 2-3 güne kadar elimize gelmeli, tamam mı?"
Telefonla konuşan bu adam, Coşkun Özarı'dan başkası değil. Bazen çamurlu, bazen sert toprak, arada sırada yeşil olan futbol sahalarından çıkma Coşkun Özarı. Mekanı cennet olsun. Onunla ilgili arşivde ilginç bir anıya rastladım...
Futbolu bıraktıktan sonra bir kadın ayakkabı dükkanı açan Coşkun Özarı, bundan duyduğu memnuniyeti dile getiriyor. "Hanımlara hizmet etmenin zevkli birşey olduğunu daha önceden bilseydim, inanın, kramponlu ayakkabılarla bu kadar uğraşmaz, şimdike işime daha önce girerdim." Bu dönemde Coşkun Özarı ile muhabbet eden bir gazeteci, merakını gizleyemeyerek soruyor. "Sizi kramponlu ayakkabılar dünyasından çekerek bayan ayakkabıları satmaya iten olay nedir?" Altı kapalı cevaplıyor Özarı "Galatasaraylıların yuh'larıdır." Coşkun Özarı açıyor: "Oyuncu olarak 15 yılımı verdiğim Galatasaray'a, daha sonra başantrenör oldum. Antrenörlük yaptığım dört yıl Galatasaray üst üste şampiyon oldu. Hatta bir kez hem lig hem de kupa şampiyonluğu olmaz üzere takımım çifte şampiyonluk yaşadı. Fakat beşinci yıl, Galatasaray ligdeki ikinci maçında beraberlik alınca, tribündeki tüm Galatasaraylılar bana "yuh" çekmeye başladılar. Takımıma 15 yıl oyuncu olarak, 4 yıl da antrenör olarak yaptığım hizmetler, bir beraberlik sonucu karşılığında unutulmuş, taraftarımızın yuhalamalarının hedefi oluvermiştim birden..." Ve ekliyor. "Bizim iş de en az futbol kadar yorucudur fakat futbol gibi asla nankör değildir."
Coşkun Özarı, bir müşteri ile ilgileniyor
Galatasaray başkanı Selahattin Beyazıt, Coşkun Özarı ile konuşurken
Futbolu bıraktıktan sonra bir kadın ayakkabı dükkanı açan Coşkun Özarı, bundan duyduğu memnuniyeti dile getiriyor. "Hanımlara hizmet etmenin zevkli birşey olduğunu daha önceden bilseydim, inanın, kramponlu ayakkabılarla bu kadar uğraşmaz, şimdike işime daha önce girerdim." Bu dönemde Coşkun Özarı ile muhabbet eden bir gazeteci, merakını gizleyemeyerek soruyor. "Sizi kramponlu ayakkabılar dünyasından çekerek bayan ayakkabıları satmaya iten olay nedir?" Altı kapalı cevaplıyor Özarı "Galatasaraylıların yuh'larıdır." Coşkun Özarı açıyor: "Oyuncu olarak 15 yılımı verdiğim Galatasaray'a, daha sonra başantrenör oldum. Antrenörlük yaptığım dört yıl Galatasaray üst üste şampiyon oldu. Hatta bir kez hem lig hem de kupa şampiyonluğu olmaz üzere takımım çifte şampiyonluk yaşadı. Fakat beşinci yıl, Galatasaray ligdeki ikinci maçında beraberlik alınca, tribündeki tüm Galatasaraylılar bana "yuh" çekmeye başladılar. Takımıma 15 yıl oyuncu olarak, 4 yıl da antrenör olarak yaptığım hizmetler, bir beraberlik sonucu karşılığında unutulmuş, taraftarımızın yuhalamalarının hedefi oluvermiştim birden..." Ve ekliyor. "Bizim iş de en az futbol kadar yorucudur fakat futbol gibi asla nankör değildir."
Coşkun Özarı, bir müşteri ile ilgileniyor
Coşkun Özarı, Metin Oktay ile bir yemekte
Galatasaray başkanı Selahattin Beyazıt, Coşkun Özarı ile konuşurken
Coşkun Özarı, menajerlik görevini Derwall ve yöneticilerle yediği yemekten sonra bıraktı
Coşkun Özarı, Baba Gündüz ile bir maçta
Yorumlar