Söyleşi: Şansal Büyüka

Forumların taraftarlık görevinde rolü nedir? Neleri doğru, neleri yanlış yapıyorlar? Bir de siz, "taraftar nabzını tutmak için" forumları takip ediyor mu?
Forumların taraftarlığa doğal olarak olumlu etkileri de var, olumsuz etkileri de. Bazı formlar var, öneri getiriyor, eleştiri yapıyor, organizasyon sağlıyor. Bunlara saygı duymak gerekir. Bazı forumlar var, küfür, kavga, tahrik ve dehşet. İki anlayışı aynı kefeye koymak mümkün değil. Baktığınızda birinin son derece olumlu, diğerinin son derece tahrik edici bir etkisi var. Ben uygar bir ortama sahip forumları takip etmeye çalışıyorum. Diğerlerini açmıyorum bile.

Yeni transfer edilen futbolcuların havaalanında karşılanarak 2,5 ay sonra ıslıklanması nasıl bir düşünce yapısıdır?
Biz üçüncü dünya ülkesi miyiz ki, gelen yabancıları havalimanında başımızın üstünde taşıyoruz. Biz dünya dördüncüsü olan, Avrupa üçüncülüğünü kazanan, UEFA şampiyonluğu gören bir ülkenin insanlarıyız. Kim bunlar, daha Türkiye'ye ayak basmadan adamları baş tacı yapıyoruz. Dilerim, Galatasaray taraftarları başta olmak üzere, bütün kulüp taraftarları bu kötü alışkanlıktan vazgeçerler. Bu futbolcuların nasıl geldikleri değil, nasıl gittikleri önemli. İş yapsınlar, saygı kazansınlar, canımızı yesinler. Zaten vermeyi seven bir milletiz. Ama öyle peşin para yok.

Bildiğiniz üzere ultrAslan grubu bir dizi protesto eylemleri yapmaya çalıştı. Kendilerince de bunu başarıyla yaptılar. Pankartların ters asılması, 5 dakika sessiz kalma ve protestoyu destekleyen tezahüratlar yaptılar. Kendilerince takım bunu hak ediyordu. Kimilerine göre de yapılmamalıydı. Sizin düşüncenizi öğrenmek istiyorum. Gerek takım, gerek yönetici, gerek taraftar için, bu tür protestoların getirisi nedir?
Küfür olmadıkça, kişilik haklarına, insan onuruna hakaret olmadıkça, protestoları anlayışla karşılamak lazım. Dünyanın her yerinde protesto var. Bu bakımdan Ali Sami Yen 'deki protesto, küfürler olmasa yerinde ve kararında bir protesto idi. Ama küfürler işin tadını ve ölçüsünü kaçırdı.

Yayın yönetmenleri tribünlere fazla önem göstermiyor, dışarıdan edinile izlenim bu en azından. Sizce bunun nedeni nedir?
Hayret, bize de tribünleri çok gösteriyorsunuz, maçı izleyemiyoruz diye eleştiriler geliyor. Kamuya açık bir iş yapıyorsanız, her kesimi birden mutlu etmek mümkün olmuyor. Ben Ali Sami Yen tribünlerinden birbirinden güzel taraftar görüntülerini çok iyi hatırlıyorum. O görüntüler sanıyorum ki Aslantepe 'de çok daha güzel olacak.

Galatasaray'ın, Tugay Kerimoğlu'nu alt-yapı'nın başına getirmesini nasıl yorumluyorsunuz?
Tugay Kerimoğlu'nun altyapının başına getirilmesini " Galatasaray nihayet bir evladına sahip çıktı " diye yorumluyorum. Ancak bu görev, hatır gönüle verilen bir görev değil. Tugay bundan çok daha fazlalarını hak etti. Sanıyorum ki, önümüzdeki sezonlarda da Galatasaray A takımının çeşitli kademelerinde görev alacaktır. Bunu hissediyorum.

Arda Turan Avrupa'ya gitmeli mi, eğer gitmemeliyse Türk medyasının baskısı altında kalmaması için neler yapması gerekir? Akabinde taraftara düşen görev nedir?
Arda keşke Avrupa’ya gitse. Bulunduğu noktadan daha ileri gitmesi için mutlaka Avrupa’ya gitmeli. Arda'nın üstünde sadece medya baskısı değil, gördüğümüz kadarıyla taraftar baskısı da var. Genç adam, delikanlı adam. Sonuçta insan. Kulaklarını ne kadar tıkarsa tıkasın alınabilir, kırılabilir. Hani "büyük başın derdi büyük olur " derler ya. Arda 'da bir anlamda yetenekli oluşunun, yıldız oluşunun, kaptan oluşunun bir anlamda faturasını ödüyor.

Galatasaray-Diyarbakırspor maçında Arda'ya yapılan kötü protesto hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu kadar kolay mı Galatasaray'a ruhunu veren oyuncuyu harcamak?
Arda'yı evlat gibi görürüm. Zaman zaman buluşurum, zaman zaman konuşurum. O'na bir profesyonel gibi değil, bir evlat gibi bakarım. Onun için bırakın küfürü, kötü bir söz işitmesine bile üzülürüm. Arda benim gözümde, mükemmel ve kusursuz bir insandır. Her genç gibi hata yapmaz mı? Elbette yapar. Şöhreti var, parası var, saygınlığı var ve çok genç. Bu sene eski formu var mı, yok. Ama geçirdiği bu kadar ağır sakatlıklar var. Üstelik dünyanın en ünlü futbolcularında da inişli- çıkışlı bir grafik olmuyor mu?

İzlenilen transfer politikasında bir yanlışlık görüyor musunuz? Galatasaray gelecek sezon hangi mevkilere transfer yapmalı sizce?
Galatasaray geçen yıl beşinci, bu yıl üçüncü olduğuna göre demek ki transfer anlayışında bir yanlışlık var. Galatasaraylı yöneticiler artık, Avrupa’da gözden düşmüş, eski yıldızların transferinden vazgeçmeli. Neill geldiğinde Jo kadar, Dos Santos kadar, Elano kadar tanınmıyordu ama hepsinden çok daha yararlı oldu. Vitrindeki markaya değil, sahadaki performansa bakmak lazım. Sanırım yeni sezonda bunu yapacaklardır.
Baros iyi. Ama yanına bir golcü daha lazım. Dos Santos gidecekse bir kenar adamı alınabilir. Orta alana mutlaka bir usta gerekli. Elano bu işi yapamadı. Ayrıca Servet, Hoca'nın gözünden düştüğüne göre Neill 'in yanına çok iyi bir stoper ve bir sol kanat savunmacısına ihtiyaç var. Kaleci diyorsanız Aykut ile Ufuk yeter diyorum.

- Galatasaray Türkiye'nin en pahalı takımı olmasına rağmen neden o performansı veremiyor?
Galatasaray yönetimi, yıldızların çok olduğu bir takımın iyi bir takım olamayacağını anlamış olmalı. Galatasaray iyiyken, takımın hamallarına bakın. Servet, süper oynadı. Mustafa Sarp harikalar yarattı. Mehmet Topal, ele avuca sığmadı, Hakan Balta, tek kusur yapmadı. Hamallar yükü taşımaktan çöktü, takımdaki yıldızların parıltıları da o zaman döküldü. Yıldızı bu kadar bol bir takımdan "savaşan bir takım" yaratamazsınız. Takıma savaşacak adamlar gerekli.

Kewell ile sizce sözleşme uzatılmalı mı?
Galatasaray seyircisinin Kewell'ı sevdiğini biliyorum. Gerçekten de sevilecek, saygı duyulacak bir oyuncu Kewell. Ama futbolun dünü yok. Bana göre yollar ayrılmalı.

Lucas Neill nasıl buluyorsunuz?
Lucas Neill mi? Ne diyebilirim ki, tek kelime ile harika.

Galatasaray'da en eksik gördüğünüz mevki neresi?
Bir stoper, bir sol bek, çok usta bir orta saha oyuncusuna ve Baros'un yanında bir golcüye ihtiyaç var. Eğer Arda gidecekse, Dos Santos bırakılacaksa, bir de orta sol kenara.

Size göre Türkiye'de şu anda forma giyen en iyi oyuncu kimdir?
Türkiye 'deki en iyileri sayacaksak ve bunlara da yabancıları katacaksak, Alex, Baros, Neill, Gökhan Gönül, Emre Belözoğlu, Keita, Volkan Şen ve Arda diyebiliriz.

Futbolda son yıllarda inanılmaz bir değişim söz konusu. Bu değişimi nasıl değerlendiriyorsunuz? İyi ve kötü yönleri neler?
Türk futbolu biraz daha tempo ve hız kazanmalı. Barcelona, İnter, Milan, Real Madrid, Chelsea, Manchester United’ın dünya markası yıldızları dâhil, bizim oyuncular kadar ayağında top tutmuyorlar. Mutlaka tek top oynamaya çalışıyorlar. Bizim oyuncular ısrarla bundan kaçıyorlar ve doğal olarak takım oyunu kayboluyor. Saha dışına gelince. Her şey çok daha kötüye gidiyor. Maçları çok öfkeli ve gergin yaşıyoruz. Sonuçlara doğal bakmıyoruz. Hep kazanalım istiyoruz. O zaman futbolun bu kadar çekiciliği kalır mı?

Galatasaray'ın Frank Rijkaard ile yeni bir yapılanmaya girdi. Taraftar; "Arkasındayız" mesajı verse de görsel ve yazılı basında Rijkaard'a ilişkin "gönderilmeli" yorumları dikkatimizi çekiyor. Biz biliyoruz ki; Galatasaray tarihinin en büyük 2. kadrosu olan bu yapılanmada Rijkaard'ın takımın başında olması gurur verici bir tablo. Bakıyorsunuz; tribünde Van Bastenler, Hiddink'ler; sahada Neeskens'ler, Rijkaard'lar duruyor. Türk futbolunun gelişimi açısından Galatasaray büyük adımlar attı, Başkan Polat ve yönetimi ile. Siz medyanın bu tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Rijkaard'ı tartışmam. Dünyaya kendini kanıtlamış bir hocanın Türkiye 'ye kanıtlama ihtiyacı yok. Ama yanına mutlaka bir yerli yardımcı gerekli. Ligi bilen, sözünü dinleyeceği bir yardımcı. En önemlisi Rijkaard antrenman sonrası kendi özel hayatına dönüyor. Bu Avrupalı için normal ama bizim ülkemiz için değil. Onun için menajer tipinde biri. Futbolcuyu kovalayacak, ne yaptığını bilecek, kimseye duyurmadan gerekirse önlem alacak, takımdaşlık ruhuna katkı sağlayacak bir menajer. Sevgili Başkan'a gelince. Ben kötü gün dostunu severim. Unutulmasın; Adnan Polat, Galatasaray'a başkan olduğunda, ortada aday bile yoktu. Bu kadar karamsar tabloya rağmen Başkanlığa talip olan, üstelik sis bulutlarını aralayan bir başkana, sonuçlar ne olursa olsun saygı duymak lazım.

Daha fazla gazete satmak için transfer dönemlerinde masa başında yalan yanlış haberler yapan ve üç büyüklere toplamda yaklaşık 150 transfer yapan spor basını hakkında ne düşüyorsunuz?
Ben 12 ay transfer haberi yapan bir başka ülke medyası görmedim. Ama toplum olarak biz de bu yalan transfer haberlerini hak ediyoruz herhalde. Gazetelerin tirajlarını bilirim. Transfer haberi verdiler mi, tavan yaparlar. Eee, halk olarak, okuyucu olarak biz yalan transfer haberine bu primi verirsek, gazeteler de yapmaya devam ederler.

Hakem hatalarının sonuçları bu kadar etkilemesiyle ilgili düşünceleri neler?
Dokuz hakemden oluşan bir MHK kuruluyor, dışarıda kalan 99 hakem, göreve gelen ekibi o dakikadan itibaren yıkmaya çalışıyor. Avrupa’nın gözdesi olan Cüneyt Çakır 'a bile kuşkuyla bakıyorsak, bir futbol anlayışımızda, felsefemizde, kültürümüzde de yanlış var demektir. Ama hakemlerimizde de kişilik eksikliği olduğu kesin.

Anadolu'dan şampiyon çıkınca veya ilk 3'e giren takımlar olunca tebrik ediyoruz fakat bu takımlar Avrupa'da bir tek ön eleme geçemeden eleniyorlar. Zirvede Anadolu takımları sayı olarak artmalı mı yoksa 4 büyüklerin hegemonyası devam mı etmeli?
Zirvede dört büyüklerin arasına Anadolu takımları mutlaka girmeli, hatta şampiyon olmalı. Sonraki yıllarda Avrupa kupalarına da alışırlar. Anadolu'dan şampiyon çıkması har vurup harman savuran dört büyükleri de kendine getirir.

Her sene bir Anadolu takımı ligin tepesinde mücadele veriyor. Geçen 3 yılda Sivas'ın istikrarı, bu sene ise Bursaspor'un başarısı. Birçok Anadolu kulübümüz de ligin önemli ve dişli takımları arasında. Bu başarıları 3 büyüklerin başarısız performansının sonucu mu yoksa ligimizin kalitesi gerçekten düşünüldüğü gibi artıyor mu?
Son yıllarda hem Anadolu'nun çıkışı var, hem de büyüklerin düşüşü. Zirveye bakın, şampiyon takım, her yıl daha az puanla bu unvanı kazanıyor, her yıl daha az gol atıyor.

Galatasaray'lı oğlunuzla futbol muhabbeti ediyorsunuzdur. Futbol sohbetlerinizde ne gibi konulara değinirsiniz? Galatasaray'ı tartıştığınız olur mu?
Oğlumla çok fazla görüştüğünü söyleyemem. Ama çok sıkı Galatasaray'lıdır. Aramızda eski yıllarda futbol sohbeti çok olurdu ama son yıllarda pek kalmadı. Dünya futbolunu çok iyi bilir. Hiç unutmam kaleci Leo Franco transfer edilirken " Almayın " diye yırtındı, yöneticilere telefonlar açtı ama dinleyen çıkmadı. Gerçekten de bu işleri iyi bilir. Galatasaray 'ı yönetenler, keşke dünya futbolunu bu kadar iyi bilen genç Galatasaraylılarla diyaloga girebilse, önerilerini dinlese ve dikkate alabilse . Çevreme bakıyorum da, kendini o kadar iyi yetiştiren gençler var ki.

Sine Büyüka'yı ilgi ve beğeniyle takip ediyoruz. Onun bu aşamalara gelmesinden bahseder misiniz?
Kızımın gelişmesinde temel kuralları söylemek dışında bir katkım olmadı. Zaten kendisi NTV'nin Kültür Sanat bölümünde çalışıyordu. Fuat Akdağ'ın ısrarı ile NTV Spor'a geçti. Ancak bakıyorum sporla çok ilgili. Özellikle basketbol ve buz patenini hem çok sever, hem de çok iyi anlar.

Bildiğimiz gibi Lig TV geçtiğimiz yıllarda Turkcell Süper Ligi'nin gelişmesi ve marka değerini arttırmaya yönelik çok büyük katkı yapmıştır. Lig TV, Turkcell Süper Ligi'nin gelişmesi için daha ne gibi katkılar ve yenilikler yapacak?
Teknolojiyi hızla yeniliyoruz. Hepsi yeni ama bu teknolojinin sonu yok. Bu baş döndürücü hıza ayak uydurmaya çalışıyoruz. Avrupa çapında iddialı iki HD naklen yayın arabamız var. En önemlisi, kulüplere saygılı olmak ve tarafsız kalmak konusunda müthiş kararlılığımız aynen devam edecek.

Lig TV'ye kaliteli yorumcular getirmeyi planlıyor musunuz? Örnek vermek gerekirse Uğur Meleke, Mehmet Demirkol, Kanat Akkaya, Bilgin Gökberk gibi. Spormax kadrosunda da bu isimler mevcut. Caner Eler, Bülent Timurlenk, Mehmet Özkan gibi elit futbol izleyicilerinin ekranlara yerleştirilme zamanı geldi de geçiyor gibi?
Yeni sezonda Lig TV ekranlarında adını öne çıkardığınız isimlerin bir bölümünün olacağını düşünüyorum.

Rijkaard Türkiye futboluna neler kazandırabilir ve neden Lig TV Rijkaard’ı ön plana çıkarmaya çekiniyor?
Lig TV'nin Rijkaard'ı öne çıkarmadığını kabul edemem. Kulübün yasakları var, bu yasakları aşamıyoruz. Kulüpler izin verse Rijkaard'ı ve benzer hocaları çok sık ekranlara çıkartır, çok değişik konuları gündeme getirebiliriz. Ama kulüpler önce kendi televizyonlarını ön plana aldıkları için Lig TV'ye maalesef üvey evlat muamelesi yapıyorlar. Herşeye rağmen Galatasaray yönetimi ile özellikle Başkan Sayın Adnan Polat ile gerçekten içten ve uygar bir ilişkimiz var. Sanıyorum, bu röportaj işlerinde önümüzdeki yıl önemli gelişmeler olacak.

Maratona benzer bir program yapmayı düşünüyorlar mı?
Yeni sezonda, her maç sonrasında yeni ve doyurucu bir futbol programı ekrana gelecek. Ayrıntısını sorarsanız, inanın henüz belli değil.

Lig TV ligimizin Avrupa’da naklen yayınlanması için neden çekingen kalıyor?
Lig TV Avrupa’da, Amerika’da yoğun biçimde izleniyor. Ama izleyen Türkler. Bizim lige maalesef yabancı ülkelerden istek gelmiyor. Keşke talep gelse. Hem ligimiz tanınır, hem de Lig TV para kazanır.

Gelecek yıllarda Lig TV'de ne gibi yenilikler, gelişmeler görebileceğiz?
Önümüzdeki yıl, daha fazla futbolun konuşulduğu bir Lig TV olacak. Kavgayı, küfürü engellemeyi, gücümüz yettiğinde temiz futbol için mücadele vermeyi düşünüyoruz. Bunda kararlıyız.

Erman Toroğlu'yla iyi bir ikiliydiniz. İlerleyen zamanlarda sizi tekrar bir arada görebilecek miyiz?
Erman Toroğlu ile bir daha olur mu? Bilmem ki. Ama Erman benim kardeşimdir. Koskoca bir ikinci yarı ekrana çıkmayarak, Erman'ın yasını tuttum. Ama profesyonel dünya bu. Bazılarını kızdırmış olsa bile Erman Toroğlu gibi tarafsız, özü- sözü doğru insanlara bizim futbol dünyasının ihtiyacı var.

Yorumlar

Popüler Yayınlar