Pep Guardiola Röportajı

Pep, Barcelona'daki üç buçuk yılın ardından önemli bir başarı sahibi oldunuz. Bu başarınızın sırrı ne oldu?
Hiçbir sırrı yok, gerçekten. Hepsinden önce, büyük bir saygı gösterilen Barcelona tarihine sadık kalmayı tercih ettim. Daha sonra kulübe iyi transferler yaptık, onları kulübün altyapısından yetişen oyuncularla doğru bir şekilde harmanladık ve doğru zaman geldiğinde genç oyunculara şans vermekten çekinmedik.

Yönetimi devraldığınızda bir anlık etki bıraktınız. Bunu nasıl yönettiniz?
Geldiğimde tanınmayan biriydim, takıma ilk söylediğim şey bana güven duymaları gerektiğiydi. Onlara herşeyin iyi bir çalışmadan geçtiğini söyledim. Sıkı çalışılacaklarını, koşacaklarını, güzel futbol oynayacaklarını ve sahada hassasiyet göstermelerini istedim.İnsanlar eğlenmek ister, aldatılmak değil. Taraftarlar kötü bir performansı kabul edebilir ancak çaba gösterilmediğinde bunu idrak edebilir. Bununla ilintili değişiklikler yaptık ve birkaç şeyi cimdikledik. Felsefe yine aynı, düşünce: atak yapmak, olabildiğince skoru kovalamak ve elinden geldiğince güzel futbol oynamak.

Üç yıl içerisinde iki defa Uefa Şampiyonlar Ligi'ni kazanarak ikinci kez FIFA Kulüpler Dünya Kupası şampiyonasına katılmaya hak kazandınız. Geriye bakacak olursak, bu başarıya nasıl bir değer biçiyorsunuz?
Grubu lider bitirmek önemliydi. Benim önceliğim her zaman Şampiyonlar Ligi oldu çünkü bitirici darbe her zaman sağlamdır ve ne kadar kolay olup olmayacağını bilemezsin. Real Madrid ile oynadığımız yarı final maçında bunun sancılarını çektik ve bizim için büyük bir engel söz konusu oldu. Bazen bizim için bir finalden bile zor olabiliyor. Üç yıl önce Chelsea'ye karşı kazandığımız yarı finale bakın, sonra Inter'e ve ardından Real Madrid'e...

Fakat daha sonra Manchester United ile oynadığınız finalde bunu lehine çevirdiniz ve Barcelona'nın gösterdiği en iyi performanslardan birine şahit olduk...
Bu doğru, fakat Manchester United'a karşı koyan o performansa rağmen finallerin genellikle ne kadar sonuca yakın oyunlar olduğunu unutmamak gerekir. İyi oynadığımızda dahi sonucun farklı olduğu maçlar oldu ancak bir finalin içinde olmak hepsinden daha farklıdır çünkü başkaldırma kalitesiyle duygusal faktörler işin içine girer. O maç için hazırlığımız gerçekten önemliydi. Birkaç gün önce Londra'ya gittik, oraya alıştık ve daha sonra maça başlayarak iyi bir şekil çizdik. Bazı şeyler gözardına atılır fakat büyük maçlarda kendisini hissettirir.

Bu sezona dönecek olursak, birkaç taktik değişiklik yaptınız. Neden birşeyleri değiştirme gereği hissettiniz?
İnsanlar taktikten bahseder, fakat buna aslı olarak baktığında, taktik sadece oyunculardır. Takıma sunduğun becerilerden en iyi şekilde yararlanmak için birşeyleri değiştirirsin fakat bundan ilerisine gitmez. Sıra taktiğe geldiğinde rakibin hakkında düşünmek ve kimin seni zorlayabileceğini hesap etmek zorundasın. Bu sezon yaptıklarım oyun planlarına bir cevap idi ve rakiplerimiz şimdi buna adapte oluyorlar. Zamanla birlikte insanlar sizi daha iyi tanımaya başlıyor. Sizin için tavır takınmaya başlıyorlar ve siz de buna çözüm üretmek zorundasınız.

O zaman zeki oyuncular bulmak sizin için öncelik olmalı.
Kesinlikle. Problem onları her zaman kullanamayacak olmamdır. Arkadaşlarının veya meslektaşlarının önerisiyle; ya da televizyonda izlediğiniz bir oyuncuyu transfer edebilirsiniz fakat sadece saha dışında sizinle olduklarında onların sizin istediklerinizi yerine getirip getirmeyeceğini anlarsınız. Bu kolay değil. Benim için bazen işe yarıyor, bazense yaramıyor.

Ayrıca çok yönlü oyunculara ihtiyacınız var çünkü diğer takımlara göre kadronuz yeterince büyük değil...
Dar kadroya sahip olmaktan asla endişe etmedim. Aslında  bizim adımıza seçeneklerde küçük bir havuza sahip olmak büyük bir havuza sahip olmaktan daha iyidir, özellikle de her an çağırdığınızda hazır durumda bulunan kaliteli oyuncularınız varsa. Takımdaki hataları bu şekilde giderdim ve benim felsefem her probleme çözüm üretmektir. Her ne zaman bir problem çıkmaya meyilli durum olacak olursa takım içerisinde elimde olan alternatiflere bakıyorum ve bu genellikle genç oyunculara dayalı oluyor...

Birçok kişi orta saha oyuncularını farklı pozisyon aralıklarında kullanış biçiminizden bahsediyor. Bu yaklaşımınız nereden geldi ve bununla neyi başarmayı umuyorsunuz?
Orta saha bir futbol takımı için hayatidir. Orta saha oyuncuları takımı bir bütün halinde değerlendiren zeki oyunculardır. Onlar oyunu diğerlerinden daha özverili algılar. Ayrıca birden fazla orta sahaya sahip olmanız, onları diğer pozisyonlara adapte etmeniz ve oyuna hakimiyetini elinde bulundurmanız açısından işinizi kolaylaştırır. Daha küçük kadrolarda daha geniş seçenekler bu tür çok yönlü oyuncuların katkısıyla gerçekleşir.

Bir hoca olarak, Johan Cruijff ve etkilendiğiniz herhangi biri sizin üzerinizde ne kadar tesirli oldu?
Cruijff benim üzerimde en fazla etki bırakan kişi oldu. Onunla altı yıl geçirdim ve pek çok mükemmel şey öğrendim. Juan Manuel Lillo da benim için önemli bir figür oldu. Meksika'dayken altı ay benim hocalığımı yaptı. Harika zaman geçirdik ve ondan çok şey öğrendim. Onu çok düşünüyorum ve ona minnettarım çünkü tecrübelerini bana öğretme işinde oldukça cömertti. O da bunu çok iyi bilir.

Son röportajında Lionel Messi sizin detaylara olan ilginizden ve geldikten sonra oyuncuların diet uygulamalarını nasıl değiştirdiğinizden bahsetti. 
İşiniz vücudunuza tabi olduğu için dinlenmek ve diet önem teşkil eder. Bu yüzden olabildiğince iyi bir görüntü vermeniz gerekiyor. Oyuncuların neden evinde dinlenmesi, iyi oynaması ve iyi yemesi de bununla alakalıdır. Kas gücüne yakıt almak çok önemlidir, sadece Messi için değil, herhangi bir oyuncu için de geçerli bu durum.

Ayrıca maçtan önceki günde otelde takımınızın birlikte vakit geçirmesine karşı geldiniz.
İnsanlar işine gitmeden önce hotelde kendisini hapsederek gününü geçiremez. Bazı şeyleri aynen üzerlerinde uyguluyoruz. Eğer dinlenmezlerse, kendilerine bakamazlar ve bu da kötü oynayıp işlerini kaybetmeleri manasına gelir. Oyuncularımı yaptıkları işte yargılarım, özel hayatlarında değil. Ben polis değilim. Saat 10'da yataktayım ve oyuncularımı gidip gözetleyerek sıkıştırmak gibi bir derdim yok. Sağduyulu davranıyoruz. Nasıl iyi sonuçlar almaya devam ettiğimizi bilmek mi istiyordun? İşte cevabı: Sağduyu.

Not: Röportajın ikinci bölümü çarşamba günü yayınlanacaktır.

Röportaj linki: http://www.fifa.com/clubworldcup/news/newsid=1556262/index.html
Çeviri: Muhammet Gülhan
12/12/2011

Yorumlar

Popüler Yayınlar