Bu da sana ders olsun


Dün akşam oynanan Şampiyonlar Ligi çeyrek final ikinci ayağında, Chelsea’nin rakibi Manchester United ve devre arasında rekor ücretle kulübe katılan Fernando Torres idi. Bir başka deyişle ona ödedikleri paraydı. Sahada Chelsea formasıyla toplam 11 saat bulunan Torres’in gol atamamasını onun bahsettiği profesyonellik çizgisiyle yorumlayamayız. Durumun, yeteneği ile de alakası olduğunu sanmıyorum. Kırmızıyı çıkarıp maviyi giyerken, Anfield'ın en harika adamıylken bu açıklamalar bana hiç samimi gelmedi: “Ben profesyonelim. Hayatımda sadece Atletico’nun formasını öptüm. Burada işimi yapıyorum” 

 Bu oyunun içinde her türlü psikolojiyi gördük. Zidane, Materazzi’ye kafa atarken de, paralarını alamayan futbolcular saha içinde 5 dakika boyunca yönetimi proteste ederken de, rakip takım onlara ayak uydurup kendi sahasında pas yaparken de, İniesta Dünya Kupası finalinde attığı golü armağan ederken de... Bu bir iş. Bunu herkes biliyor. Ama sağlam bir kafaya ihtiyacınız var. Bunları aşamazsanız 2 yıl önce dünyanın en iyisi dediğimiz adam, şimdi göründüğü gibi berbat bir durumda olur. Şimdi Fernando Torres’in evine gidip rahat uyuduğunu kim söyleyebilir?...

Ferguson’un maç sonrası açıklaması, durumun psikolojik baskını özetler nitelikte. “Bir çok insan Drogba’nın oynayacağını düşündü, ama ben, para yüzünden Torres’in oynayacağını düşündüm ve onlarda bunu yaptı. Torres’i oynatmak zorundaydılar.” Bu açıklamanın üzerine Ancelotti Torres’i seçme nedenini açıkladı. “Bu doğru değil. Torres’i seçtim çünkü onun becerileri ve yeteneği bizim için iyi olabilirdi.” Torres’i oyundan alma nedenini ise Drogba ile bağdaştırıyor. “Drogba’ya önde daha fazla baskı vermek istedim, bu yüzden Torres’i oyundan aldım.” Aslında Ancelotti’nin kendisini nasıl açık duruma düşürdüğü ortada. Torres’in oyundan alış nedenini açıklarken ilk söylediğiyle çelişki içine düşüyor. Düşünün, kulübe rekor ücretle giren bu adama böyle bir maçta daha fazla sorumluluk veremiyorsanız, başka hangi maçta vereceksiniz? Bence Ancelotti de durumun psikolojik baskısının farkındaydı...

Çok değil, bir kaç ay önce Torres’in en sevdiği şarkının “Yellow Subarmine” olduğunu okumuştum. Şuanda bir profesyonel değil. Torres, futbolun en olgun çağında, en verimli olması gereken dönemde bu psikolojik baskıyı kendi seçimleri yüzünden yaşıyor. Bunu aşıp tekrar eski Torres’i izletir mi bilemem, ama ortada bir gerçek olduğu açık. Carroll geçtiğimiz akşam ilk gollerini rakip filelere gönderdi. Eninde sonunda büyüklerimizin bize o sık sık söylediği şeyi işitiyorum. “Bu da sana ders olsun...”

Yorumlar

ßurak Kaßa dedi ki…
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

Popüler Yayınlar