Beşiktaş 1-1 Galatasaray



Bugün Galatasaray ne kazandı diye başlamak gerek yazıya. Jo'nun sakatlığının geçmiş olması fakat hazır olmayışı Galatasaray'ı son maçlarda olduğu gibi yine forvetsiz oynamasına sebep oldu. Arda son Atletico maçında iyi sinyaller vermişti ileri uçta, bugün yine iyi işler çıkardığını düşünüyorum. Ferrari, Sivok gibi oyunculardan kısa boyuna rağmen çok iyi toplar kazandı ve kazandırdı. Alınan 1 puan kayıp olabilir, ama bugün Galatasaray ikinci büyük maçından da alnının teriyle çıktı. Atletico maçında alınan avantaj ve bugün kazanılan 1 puanın ilerisi için çok önemli olduğunu düşünüyorum.

Maça gelirsek, forvetsiz Galatasaray, oynaması gerektiği şekilde oynadı ve ilk yarı rakibine yarı sahasında sindirdi. Sağ tarafta Uğur Uçar'ın formsuz görüntüsü ve Ekrem'in beceriksiz vuruşları ilk yarının 0-0 tamamlanmasına sebep oldu belkide. Galatasaray ilk yarı ileri uçta Elano, Keita ve Arda gibi oyuncularla golü kokladı fakat bulamadı. Beşiktaş son vuruşlarda beceriksizdi. Özellikle Galatasaray'ın oyunu geride kabul etmesi ve Beşiktaş'ın sürekli pas yapıp üretkensizlik içinde olması iki takımın da gol bulamamasına en önemli sebepti. Rijkaard'ın son iki maçta Caner'i 11'de sahaya sürmesi ve tam verim alamaması sol tarafı işlevsiz kıldı ve ikinci yarı da Jo'yu forvete alarak Arda'yı kanada çekti. Galatasaray ikinci yarıda oyunun üstünlüğünü ele geçirdi. Jo'nun girmesiyle daha da canlandı ve Sivoğun hatasını Arda affetmedi. Beşiktaş yediği golden sonra ileride basmayı düşünmeyerek yine pas yapmaya çalışıyordu. İyi kapanan ve takım savunmasına gelişmeleri olan Galatasaray'da, Emre - Neill ikilisinin müthiş uyumunun tavan yaptığı bir maçtı adeta. Hatasız desek yeridir. Rijkaard'ın maç sonunda Emre'yi övmesi ve onun performansıyla ileri de bu uyumluluğu sürdürmesi, Rijkaard'ın savunma da bu devamlılığı sağlaması için sağlam bir gözlem.



Elano Blumer'e ayrı bir paragraf açmak gereklidir. Oynadığı muhteşem futbol ve istikrarı ile Galatasaray'da yılın transferi olmaya aday. Sağlı sollu şutları, oyun zekası, takım savunmasına yaptığı katkılar ve agresifliği ile maçın yıldızı olmaya adaydır. Elinden geleninin en iyisi yapmaya çalışıyor. Kötü oynadığı dönemde de bahsettiğim gibi, yapması gereken takım arkadaşlarının onu anlaması ve Elano'nun ülke futboluna alışması. Bugüne kadar bunları çok iyi başardı ve Galatasaray taraftarına şuan en güven veren futbolcuların başında oldu. Disiplinini hiç bozmayan ve klasik Brezilya'lı tavırlarından uzak; yapması gerekeni yapan bir takım oyuncusu. Türkiye'nin bu adamı çözmesi 6-7 ayı bulmuştur. Elano Galatasaray'ın tarihindeki en komple futbolculardandır. Bunu abartısız söylüyorum. Oyunda kalabilseydi muhtemelen galibiyet yakındı. Bir futbol takımı düşünsem içine ilk Elano'yu yazardım. Gerçekten farklı bir adam.

Giovani'nin oynadıkça açılacağını düşünüyorum. Topu ayağına aldığında tekniğini ve kıvraklığını belli ediyor. Golden önce yaptığı faul ile eleştirmek futbola hakarek olur. Kimse tahmin edemezdi onu. Şansız bir goldü zaten.

Bugün Galatasaray'ın takım ruhu, inancı ve isteği level atlamış durumda. Taraftar maçtan sonra oyuncularını çağırarak alkışlattı. Bu da memnun olduklarını gösteriyor. Rijkaard takıma savaşma kimliğini yüklemiş görünüyor. Baros, Kewell gibi oyuncular 1, 1,5 hafta sonra takıma çalışmalara başlayacak ve Galatasaray'ın daha oturmuş bir düzeni olacak. İleriye umutlu bakmak her zaman iyidir.

Yorumlar

Popüler Yayınlar